Bitkiler

acı kavun

acı kavun acı kavun acı kavun acı kavun acı kavun acı kavun acı kavun acı kavun acı kavun acı kavun acı kavun acı kavun acı kavun acı kavun acı kavun
  Adi :  
Türkçe adi ACIKAVUN
Türkçe Diger Adlari Acidülek - Acidüvelek - Acikavun - Birtlangiç - Cirtlak - Cirtatan - Esekhiyari - Hiyarcik - Ithiyari - Kargadüvelegi
  Seytankelegi - Yabanihiyar
Latince Adi Ecballium elaterium
Ingilizce adi Squirting cucumber
Diger Adlari  
Familyasi Cucurbitaceae
  Tanimi :  
Botanik Bilgisi
Cucurbitaceae bitkisinin olgun meyvalarina Ecballium elaterium denir. Sari çiçekli, tüylü, çok yillik, otsu bir sürünücü bitkidir. Kökleri 30 - 40 cm, gövdesi ise 1 - 2 m ye kadar uzanir. Gövde ve dallarinin üzeri firça gibi sert tüylerle kaplidir. Yapraklari üçgen - kalp seklinde ve kenarlari dislidir. Üstü yumusak, alti sert tüylerle kaplidir. Viraneliklerde yetisir. Güney Avrupa ve Türkiyede yaygindir. Meyvasi 4 - 5 cm boyunda, küçük uzun yumurta biçiminde, yesil renkli ve üzeri pürtüklüdür. Içinde sümüksü bir sivi, siyaha çalan koyu kahve renkli tohumlari vardir. Meyva olgunlastikça içinde büyük bir basinç toplanir ve rengi hafifce sararir. Sonra patlayarak tohumlarini 4 - 6 m uzaga firlatir. Meyvalar olgunlasinca renk sarimsi - yesil olur ve dalindan kolayca kopar. Koparildigi yerdeki delikten tohumlari ve öz suyu kolayca çikar. Bu su gözler için çok yakici ve tehlikelidir. Olgunlasmamis meyvalari zehirli olup kullanilmamalidir.
 
 
Kokusu - Tadi Kökünün hos olmayan bir kokusu ve aci bir tadi vardir.
  Faydalari :  
Meyva ve bitki kökleri idrar arttirici ve müshil etkisine sahiptir. Meyva öz suyunda bulunan elaterium denen madde müshil olarak kullanilmaktadir. Ancak taze öz su dahilen kullanilmamalidir. Karin agrisiyla belirlenen zehirlenmeler yapar, fazlaca alinirsa kalin bagirsagi tahris eder ve kanli ishaller görülür. Meyva suyunun burun'a damlatilarak sinüzite karsi kullanilmasi Anadoluda oldukça yaygindir.Yine meyva suyu iltihapli uçuk ve sivilcelere sürülebilir. Ancak gözlere degdirilmemelidir. Köklerden hazirlanan lapa ve merhemler eskiden tümörlere ve kronik cilt yaralarina karsi yaralari iyilestirmek ve agrisini dindirmek için haricen kullanilirdi.
 
  Yan Etkileri :  
Taze öz su dahilen kullanilmamalidir. Karin agrisiyla belirlenen zehirlenmeler yapar, fazlaca alinirsa kalin bagirsagi tahris eder ve kanli ishaller görülür. Yine sinüzit için burun'a çok az meyve suyu damlatilmalidir.Çünki saatler süren rahatsiz edici asiri akintilar olusabilir.
 
  Etkilesimeleri :  
  Müshil etkisi içindeki elaterium adli kimyasal yüzündendir.
  Halk arasinda sinüziti tedavi amaçli kullanilir. Harici yaralari iyilestirmede ve agrisini dindirmede disdan tedavide kullanilmaktadir.
  Içerigi :  
Vitaminler *****
Mineraller *****
Kimyasallar Tam olgunlasmamis meyvada elatirin bulunur.Daha sonra meyva olgunlastiginda kaybolur.
  Kullanimi :  
Toplanmasi Bahar ve sonbaharda topraktan kazilarak çikarilan kökü gölge ve havadar bir yerde kurutulur.
Saklanmasi Kururulmus kök toz haline getirilir ve agzi sikica kapali siselerde saklanir.
Yararlanilan Kisimlari Meyvanin sümüksü sivisi, suyu ve kökü
Kullanma Sekli Sinüzit için, olmamis meyve sikilarak suyu burun'a damlatilarak, yaralar için bitki kökü lapa olarak haricen ve müshil olarakta kaynatilan bitki kökünün suyu
 
Hazirlanma Biçimi
Sinüzit amaçli olarakolgunlasmis meyvasinin 1 tatli kasigi meyva suyu bir çay bardagi suyla seyreltilir ve 2 - 3 damla buruna damlatilir. Yaralara haricen sürmek için kökün iç kisimlari biçakla kazinarak lapa yapilir. Müshil amaçli ise 15 gr. Kuru kök 1,5 litre suda 10 dakika kaynatilir ve sicakken süzülür. Bu süzülen kisim tekrar kaynatilarak yarisi uçurulur. Günde 2 - 3 bardak içilebilir. Daha fazlasini içmek tehlikelidir. Kanli ishal ile kendini gösteren zehirlenmeler yapar.
 
  Geçmisi :  
Ana Vatani
Akdeniz kiyilari ve Karadeniz'in kuzey kiyilarinda yetisir.
Yetistigi bölgeler
Güney Avrupa ve Türkiyede bolca yetisir.
Tarihçe
Eski Misirlilar döneminden beri taninan bir drog dur. Misirlilar,Yunanlilar ve Romalilar baslica peklik giderici olarak kullanmislardir. Hippokrates peklik gidermekte kullanmis ve bitkinin sertligi hakkinda da uyarida bulunmustur. Dioskoridessirkede kaynatilarak yapilan kök lapasini ayak parmagindaki gut hastaligi için, suda kaynatilan kök çayini siyatikte lavman, dis agrisinda gargara ve deri hastaliklarinda kullanmistir. Ibn Sina da üzerinde önemle durmustur. Matthiolus ise meyva suyu ve kökünün tozunu balla karistirarak balgamli, iltihapli bogaz agrilari için kullanmistir. Lonicerus yapraklarindan preslenen suyu kulak agrilari için kullanmistir. Tarih boyunca kolera, epilepsi, üremi ve angine karsi kullanilmistir.
 
Inançtaki yeri *****

acı kavun

|

ada çayı

|

ada soğanı

|

ahududu

|

alıç

|

aloe vera

|

anason

|

arslan pençesi

|

at kuyruğu

|

aynısafa

|

biberiye

|

böğürtlen

|

brokoli

|

centıyan

|

civan perçemi

|

çoban otu

|

çoban çantası

|

dereotu

|

devedikeni

|

domates

|

ebegümeci

|

eğir

|

ekinezya

|

enginar

|

geven

|

ginseng

|

hatmi

|

havuç

|

ıhlamur

|

ısırgan

|

ıspanak

|

isveç iksiri

|

kırmızı kantaron

|

sarı kantaron

|

karabaş

|

karakafes

|

keçi boynuzu

|

kedi otu kökü

|

kekik

|

keten tohumu

|

kırmızı biber

|

kurt pençesi

|

kuşburnu

|

lahana

|

maydanoz

|

melisa

|

meyan kökü

|

papatya

|

propolis arı zamkı

|

rezene

|

üzüm çekirdeği

|

yeşil çay

|

yoğurt otu

|

zencefil

|

zeytin yağı

|

zeytin yaprağı

|

ökse

|

sarımsak

|

soğan

|

üzüm

|

yaban mersini

|